Paranın bulunuşu, tarihin çok eski zamanlarına dayanmaktadır. İnsanlar ticaret yaparken malların takas edilmesi sistemi ile uğraşıyorlardı ve bu yöntemde ortaya çeşitli zorluklar çıkıyordu. Malların değerlerinin eşit olmaması, malların taşınması ve saklanmasındaki zorluklar gibi problemler ticaretin gelişmesini engelliyordu. Bu sorunlarla başa çıkmak için bir değişim arayışı içerisine girildi ve ortaya para kavramı çıktı. Parayı bulma fikri ilk olarak takas işlemlerinde kullanılan değerli metallerin bir aracı olarak ortaya çıktı. Çeşitli medeniyetlerde altın, gümüş, bakır gibi metaller ticaretin yapılmasında bir araç olarak kullanıldı. Bu metallerin şekil ve büyüklükleri ile üzerindeki işaretler zamanla insanlar arasında bir değer standardı oluşturdu. İlk olarak Lidya Krallığı’nın, altın ve gümüş külçeleri kullanarak, borsa faaliyetleri için dokuz biçimsel ticaret şehri kurulmuştur. M.Ö. 17. yüzyıl civarında ilk parayı bir takas (barter) sistemi parası olarak kullanılan gümüş, bronz, altın gibi değerli metaller birbirlerine karıştırılarak oluşturulmuştur. Bu metallerin üstünde hükümdarların simgesi veya imzası olsa da, sıklıkla sabit bir ağırlığın ve miktarın garanti edilmesi parayı arzın bir özelliği haline getirmiştir. Paranın evrimi ve modern kullanımı konusunda ilk adımlar sadece değerli madenlerin işlenmesi ile değil aynı zamanda kağıt paranın bulgundan sonra mühürler ve diğer güvenlik unsurlarının kullanımı ile olmuştur. Günümüzde ise para, devletler tarafından basılan, genel kabul görmüş değerli bir değişim aracıdır. Parayı bulanın kim olduğunu kesin bir şekilde söylemek zor olmakla birlikte, paranın tarihçesi ve evrimi birçok farklı kültür ve medeniyetin katkılarıyla şekillenmiştir.
Hemen E-Posta Abonesi Olarak Son Yazıların E-Posta Adresinize Gelmesini Sağlayabilirsiniz.
Henüz hiç yorum yapılmadı.